"Altın veya Gümüş alımı satımı sarf akdinin şartı uyarınca elden peşin alım kuralını ihlal etmediği sürece caizdir, helaldir" Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
Sorunun yetkin muhatabı diyanet işleri başkanlığı böyle yanıtlamıştır.
15.09.2020 Din İşleri Yüksek Kurulunun yanıtı aynen şöyledir;
İslam’da altın, gümüş, döviz ve TL gibi para cinsinden olan bedellerin değişiminin (sarf) peşin olması gerekir (Mevsıli, el-İhtiyar, II, 39; Mergınani, el-Hidaye, III, 81). Bedellerden birinin vadeli olması halinde yapılan işlem faize dönüşür (Buhari, Büyu’, 74-82; Müslim, Müsakat, 79-104; Tirmizi, Büyu’, 23). Günümüzde internet üzerinden yapılan altın ve gümüş alım/satım işlemlerinde yapılan ödemeler havale, EFT, kredi kartı ve banka kartıyla yapılmakta, ancak altın veya gümüş emtia ise anında müşteriye teslim edilmemektedir. Bu tür alışveriş şekilleri sarf akdinin şartlarından biri olan her iki bedelin peşin olması kuralını ihlal ettiğinden dinen caiz değildir. Ancak her iki bedelin peşin olarak teslim edilmesiyle gerçekleştirilecek olan altın veya gümüş alım-satımı caizdir. Bu alışverişte malın peşin teslim edilmesi karşılığında bedel ya nakden veya anında satıcının hesabına geçecek şekilde kart ile tek çekim olarak ödenmelidir. Para cinsinden olmayan değerli taşlar (elmas, pırlanta vb.) ve ayarı düşük (çoğunluğu karışım olan) altın veya gümüşün ise vadeli olarak satışında dinen bir beis yoktur.
"Bankalardaki vadeli sanal altın fonunun faiz geliri sevap beklemeksizin fakirlere veya hayır kurumlarına dağıtılır ve tövbe edilmesi gerekir." Sanal Altın Yatırımı da bu şekliyle caizdir, helaldir. Ayrıca kurulun vadeli altın hesap faizleri hakkındaki 12.07.2017 tarihli yanıtıda şöyledir; "İslâm dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan elde etmelerini emreder. İbadetler de helal kazanç ile ifa edilmelidir. Bankada vadeli hesapta bekleyen paranın aslı helal olduğu için bu para ile hacca gidilebilir. Ancak bu yolla elde edilen faiz gelirlerinin sevap beklemeksizin fakirlere veya hayır kurumlarına dağıtılması ve tövbe edilmesi gerekir."